Doğan Yarıcı

 

 

 

 

 


Bir uzun yol sürücüsünün bilinç akışını anlattığı ilk öyküsü Ama 1986 yılında Özgürlük dergisinde yayımlandı.

İlk öykü kitabı Evlâ, Oğlak Yayınları İlk Yapıtları Serisi'nden 1993 yılında çıktı.

İkinci öykü kitabı Kemik, Oğlak Yayınları Edebiyat Dizisi'nden 1994 yılında yayımlandı. 1994 Yaşar Nabi Nayır Ödülü birinciliğini aldığı Kemik dosyası, bu kitabın üç öyküsünü oluşturur.

Daha sonra Aşk ve Sair adlı bir şiir kitabı, Mehmet Koyunoğlu tarafından desenleri çizilmiş özel bir baskıyla Şiir Atı Yayıncılık tarafından 1995 yılında basıldı.

Yazarın öykü, şiir ve denemeleri Gösteri, Nar, Varlık, Çalıntı, Adam Öykü, Sanat Dünyamız, Sanat Olayı, kitap-lık, Notos, Sarnıç, IAN Edebiyat dergileri ve Cumhuriyet gazetesinde yer aldı.

20 yıldan fazla emek verdiği Aykırı Sözler Derleme Sözlüğü internette (az bir bölümüyle) yayımlandı, ancak bu çalışmayı henüz kitaplaştırmadı.

NanKör Coğrafya adlı uzun şiiri Nar Selection '96'da İngilizce olarak basıldı.

Gece Kelebekleri kıpkısa öyküler kitabı, Yapı Kredi Yayınları'nın "Yeni Yazı" dizisinden 2004 yılında çıktı.

Mart 2007'de Kıyıda adlı romanı Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı. Yazarın ilk romanı olan Kıyıda, Radikal Kitap'ın "Türkiye Edebiyatının Okunması Gereken 140 Romanı" listesinde yer almaktadır.

Kıyıda'nın ardından 2012'de
O Boşluk, 2013'te Her Aşk Gibi Yarım adlı romanları geldi. Her Aşk Gibi Yarım Ankara Üniversitesi 2014 Roman Ödülü'ne değer görüldü. Nisan 2014'te, yeni öykülerini bir araya getirdiği İs Odası yayımlandı. Aynı yıl, ilk üç öykü kitabı Evlâ, Kemik ve Gece Kelebekleri Kav adı altında yeniden basıldı. Yeni romanı Hodan 2019 Ekim ayında yayımlandı. Hodan, Terk Edilmiş Sofralar üçlemesinin ilk kitabı. Miyop adını verdiği küçürek öyküler toplamı 2022 Nisan ayında YKY'den yayımlandı.

1985-1990 yılları arasında TRT'de gösterilen kültür ve eğlence programlarında yazar ve oyuncu, Hodri Meydan ve Masal Gerçek Tiyatrosu'nda oyuncu ve yönetmen olarak çalıştı.

1990 yılında Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın Balina ile Mandalina adlı şiirini oyunlaştırdı ve yönetti.

Gogol'un Burun adlı öyküsünü senaryolaştırdı. Senaryo, yönetmen Metin Günay tarafından 28 dakikalık orta metrajlı film olarak çekilmiş ve aynı yıl Marmara Üniversitesi Uluslararası Kısa Film Yarışması'nda en iyi film seçilmiştir.

Doğan Yarıcı 1 Haziran 1967 Beykoz doğumlu. Selime Vardar ve Hasan Yarıcı'nın oğlu. Çocukluğu ve gençliği Boğaziçi'nin kozmopolit kıyılarında geçti. Rum, Ermeni, Musevi ve Süryani gibi İstanbul'un "azınlık" diye adlandırılan insanlarıyla bir arada yaşadı, onların arasında büyüdü.

Erken yaşta yazı ve tiyatroya yöneldi, kumpanyalarla katıldığı tiyatro turneleri sayesinde ilkgençliğinde Anadolu'yu karış karış gezme fırsatı buldu. Yazdığı şiir, öykü ve romanlarda İstanbul ve Anadolu'da yaşadığı bu tanıklıklardan yararlanmıştır. Ötekileştirilenler, geniş bir tarih yelpazesi içinde kitaplarında sıklıkla yer bulur. 

Doğan Yarıcı, aynı zamanda verimli bir kısa öykü yazarıdır. Kıpkısa (küçürek) öyküye özel ilgi gösterir. Öykülerinde duru, damıtılmış şiirsel bir dil ve "eksiltme" diye adlandırdığı, kendine özgü ekonomik bir anlatım tekniği kullanır. Detaylarla zenginleşen, ancak detayların metni boğmadığı öykülerdir yazdığı. Çağrışımlara açık bir tutumla anları, durumları ve kişi hallerini kaleme alır. Yazar, çağdaş Türkçe edebiyatında küçürek öykünün öncülerinden sayılmaktadır.


 

"Eğer bir kuyu yeterince derinse, içinde bütün birhayatı gizleyebiliyormuşsun."

Doğan Yarıcı'nın yeni öyküleri 
İs Odası'nda...

Karanlık hastane koridorlarından rutubetli bodrum katlarına, gölgeli arka bahçelerden gece yalnızı lunaparklara, yaması yarabandı eski fotoğraflardan sıkıntılı ev içlerine, radyo cızırtısından suskun ve nemrut kahvelere...
Küçücük bir ânı, kaçamak bir bakışı, bir anlık dalgınlığı, aralık kapıların ardındaki “mümkün”leri ya da belki artık mümkünü olmayan “keşke”leri kelimelerle mühürlüyor Doğan Yarıcı yeni öykülerinde: Kimi zaman ketum, kimi zaman çığlık çığlığa bir dil kuruyor; geçmişi bugünde, bugünü geçmişte parçalıyor ve sonra zaman her şeyi bütünlüyor.

Çağdaş edebiyatımızın önemli kalemlerinden Doğan Yarıcı, İs Odası ile kocaman bir “an” bırakıyor okurunun avcuna.

Öykü / 108 sayfa / YKY / 2014

   

“Miyop”, Doğan Yarıcı’nın Evlâ (1993) ile başlayan öykü serüveninde beşinci kitabı. Öyküler “Çift Haseki Paşa”, “Hep Şefkati Seç”, “Fıstıkçı Şahap”, “Altyazılar Otomatik Oluşturuldu”, “Parçası Benim” başlıklı beş bölümde toplanıyor. Bunlardan “Parçası Benim” yakın zamanda yaşadığımız bir katliamın kayıp parçalarını ana-oğul ilişkisi üzerinden bir araya getiren yekpare bir öykü.

Birey toplum çelişkisini; doğaya ters düşmüş insanın yanılsamasını; boş uzamın ve suskunluğun ürettiği anlamı; günlük yaşamın eşya, olay ve olgularındaki insani boyutu dil imbiklerinden süzerek çıkarıyor Doğan Yarıcı. Ne anlatırsa anlatsın önceliğin dilde ve biçimde olduğunu, Yazın’ın mutlak egemenliğinde kalem oynattığını belli ediyor.

“Miyop”, politik, ironik, melankolik, minik ve sert öykülerle dolu bir kitap.

Hodan
Terk Edilmiş Sofralar 1

Yaban doğasıyla, sert iklimiyle bilinen doğup büyüdüğü topraklardan genç yaşta kopan Hodan, 6-7 Eylül 1055'te Beyoğlu'na sevk edilen askeri birliğin içinde, 1 Mayıs 1977'de Taksim mitinginde işçiler arasındadır...

Önceki romanlarında kimlik, aidiyet, öteki, göç, yurt edinme, uyruk, azınlık konularına yönelen Doğan Yarıcı dördüncü romanı Hodan ile benzer sorunları kültürel, toplumsal, siyasal boyutlarıyla masalsı bir anlatımın içine yerleştiriyor.

Roman / 257 sayfa / YKY / 2019

 

 

Yorumlar söyleşiler iletişim



 

 

 

Yorumlar söyleşiler iletişim